11. ALTIN OKLAVA YARIŞMASI’YLA İSTANBUL BAKLAVAYA DOYDU!
Baklava Festivali kapsamında bu yıl on birincisi düzenlenen11. Altın Oklava Yarışması hem gözleri hem de mideleri coşturdu.
Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD), İstanbul Ticaret Odası ve Fatih Belediyesi işbirliği ile düzenlenen ‘Baklava Festivali’nde büyük bir şölen yaşandı. Ülkemizin farklı illerinden gelen 40’a yakın usta arasından seçilen 4 usta festivale hünerleriyle damga vurdular.
Bu yıl festivalin konukları arasında Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç vardı. Festival, Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği Başkanı Mehmet Yıldırım’ın konuşmasıyla başladı.
“Bu yarışmayı yapmaktaki amacımız onları onurlandırmak, onların bu sanatını takdir etmek”
Yarışmayı ve ustalarımızı çok önemsiyoruz. Bu yarışmayı yapmaktaki amacımız onları onurlandırmak, onların bu sanatını takdir etmek, bunların yanında, baklavanın nasıl bir el sanatı olduğunu, nasıl yapıldığını, kolay yapılan bir tatlı olmadığını kamuoyuna göstermek, baklavacılığı meslek edinmek isteyen gençlerimize bu mesleği özendirici ve katılımcı hâle getirmektir. En önemlisi de Türk mutfağının en önemli lezzetlerinden olan baklavamızı gündemde tutup bu tarihî meydanda bu amaçla baklavamızı dünyaya tanıtmaktır.
Yıldırım konuşmasında baklavanın tarihteki süreçlerinden de bahsetti…
“Türkiye’de tatlı denildiği zaman akla ilk baklava geliyor, Osmanlı Sarayı’na kadar uzanan baklavamız tıpkı halk arasında olduğu gibi bayramlarda, düğünlerde ve özel kutlamalarda, sofralarda mutlaka yer almış, sofraların padişahı ve padişahların da tatlısı olarak bilinir. Hatta baklava yapımı o kadar ciddiye alınmış ki 17. yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı İmparatorluğu “Baklava Alayları” oluşturmuş. Kanuni Sultan Süleyman döneminde savaştan önce askerlere bolca pilav, yahni ve en önemlisi baklava ikram edilirmiş. Bir zaman sonra seferlere çıkmaya ara verilince ikram Ramazan aylarında yapılan bir gelenek hâline gelmiş ve Yeniçeri Ocağı’nın feshine kadar baklava alayı olarak devam etmiş.”
“En çok ihracatı da Suudi Arabistan, ABD, Almanya ve Yunanistan’a yapmaktayız”
Konuşmasında baklavanın ekonomimizdeki önemine de vurgu yapan Yıldırım, baklava satışlarının ekonomiyle bağlantılı olduğunu söyleyerek son dönemde baklava tüketiminin arttığına değindi.
“Özellikle bayramlarda ciddi bir tüketim oluyor. Türkiye’de günlük ortalama 1150 kg tüketim var. 60.000 imalatçı ve 100.000 civarı çalışan (satıcı) var. 2018 yılında 23 milyon Türk Lirası olan rakamın bu yıl 25 milyon olmasını bekliyoruz. Bu rakamlar resmî rakamlar, ülkemize gelen turistlerin paket paket götürdüğü baklavalar da bir o kadar vardır. En çok ihracatı da Suudi Arabistan, ABD, Almanya ve Yunanistan’a yapmaktayız.”
BAKTAD bu sene Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in davetlisi olarak Uluslararası Gazi Gastronomi Festivali’ne iştirak etti. UNESCO tarafından ‘Gastronomi Şehri’ olarak tescil edilen Gaziantep’in kendine özgü 500 yemeğinin 291’inin tescillendiğine de değinen BAKTAD Başkanı Yıldırım, geçtiğimiz yıllarda Avrupa Birliği’nin Antep baklavasını “Türk Tatlısı” olarak tescil ettiğini de belirtti.
Antep fıstığının özellikle tatlıda vazgeçilmez bir ham madde olduğunu belirten BAKTAD Başkanı Mehmet Yıldırım’ın bir de isteği vardı:
“Bir sene var olup bir sene olmayan bu ham maddeye sürekli olarak zam yapılmaması için yetkililerimizin önlem almasını istiyoruz”
Biliyorsunuz Antep fıstığı bizim için vazgeçilmez bir ham madde, bu ham madde bir sene var, bir sene yok bir hammadde, bununla ilgili zam yapılmaması için yetkililerimizin önlem almasını istiyoruz. Çünkü fıstık yüksek rakamlara ulaşırsa sektör olarak -üretici ve tüketici- sıkıntıya düşeriz.
“Baklava tamamen doğal bir yiyecektir, özellikle yetişme çağında olan çocuklar için faydalıdır”
Baklavanın medyadaki ‘Şeker zehirdir’ başlıklı haberlerin görüntülerinde kullanılmasına karşı çıkan Yıldırım, tamamen doğal olan, bol fıstığıyla, ceviziyle, hakiki tereyağıyla yapılan ve içinde katkı maddesi bulunmayan bir tatlı olan millî tatlımızın bu şekilde kötülenmesini, bilinçsizce yapılan açıklamalar olarak değerlendirdi ve ekledi: ‘Tüketicilerimize şunu söylüyoruz; baklava tamamen doğal bir yiyecektir, özellikle yetişme çağında olan çocuklar için faydalıdır. Keza baklava zararlı olsaydı Gaziantep şehrinde şekere bağlı komplikasyonlar görülürdü.’
Mehmet Yıldırım konuşmasını davetlilere, destek verenlere teşekkür ederek ve katılımcılara başarılar dileyerek bitirdi.
BAKTAD Başkanı’ndan sonra İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç konuşmasına Fatih Belediye Başkanı’na, İTO’nun yönetim ve meclis üyelerine, sektörün temsilcilerine, İl Kültür ve Turizm Müdürüne, BAKTAD’a ve katılımcılara saygı, selam ve teşekkürlerle başladı ve baklavanın Antep’e sığmayacak bir ürün olduğuna değindi. Kendisi de Rumelili olması münasebetiyle Rumelilerde de baklava olduğunu ve lezzet olarak Antep baklavasıyla yarıştığını belirtti.
“Marifet iltifata tabidir”
Avdagiç konuşmasının devamında, ‘Bugün yapacağımız yarışmada bütün ustalarımızın hünerlerini ortaya koyacağından eminim. Bu güzel yarışmayla onları ödüllendirerek tabiri caizse ‘Marifet iltifata tabidir’ sözünün de gereğini yapıyoruz. BAKTAD, bu yarışma ve etkinliklerle her yıl baklava kongresi düzenlemiş oluyor. Baklavanın yapılmasını sağlayan bütün tarafları bir araya getirmenin keyfini ve güzelliğini yaşıyoruz’ dedi.
Avdagiç, Yıldırım’ın değindiği baklava sektörünün ekonomiye katkısını destekledi ancak, ‘Sektörün sadece 4 buçuk milyon dolarlık ihracat yapmasını asla kabul etmiyoruz. Bu sektörün 10-20 milyon dolarlara çıkmaması için hiçbir sebep yok. Bunun için ambalajı geliştirmek, internet üzerinden e-ticaret yapmak lazım. Bu rakamları, bu sektöre layık olan noktalara taşımamız gerekiyor’ şeklinde hafif serzeniş içeren bir ekleme de yaptı.
İTO Başkanı’ndan sonra Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin konuşmasına İstanbul ve Gaziantep şehirlerinin tarihteki önemine vurgu yapan bir girizgâhla başladı.
“Diller değişir, lezzetin dili değişmez; tatlar değişir, lezzetin tadı değişmez; kokular değişir, lezzetin kokusu değişmez”
Diller değişir, lezzetin dili değişmez; tatlar değişir, lezzetin tadı değişmez; kokular değişir, lezzetin kokusu değişmez. Bu yüzden adına “Bak, tat” diyoruz. İşini ciddiye alan, kendini sürekli geliştiren en iyi ustalardan oluşan ekip burada. İşte bu ekip, bizim yeşil altınımızı sarı altına çeviren bir ekip. Bizler, oklavalarıyla eser yaratan bir şehirden geliyoruz. Meksika biberiyle, Japonya pirinciyle, Venezuela kakaosuyla dünya mutfağını oluşturuyor. Bu yüzden şehir milletçiliği yapmadan şehirlerin anasıyla Anadolu’yu birleştirerek dünyaya bu lezzeti tanıtmak zorundayız. Anadolu’da büyük bir hazine var, Anadolu’ya gelin acımız da tatlı bizim, baklavamız en güzeli. O yüzden turistlerin İstanbul’a gelmeleri, Anadolu’ya gelmeleri çok önemli!
Konuşmasını dua ve temennilerle bitiren Fatma Şahin’den sonra Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan festivalde emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına başladı.
“Mutfağına bakarak bir toplumum geçmiş birikimleri hakkında kanaat sahibi olmak mümkündür”
Milletlerin geçmiş birikimlerinin toplamı olan kültürün en önemli unsurlarından biri de mutfak kültürüdür. Mutfağına bakarak bir toplumum geçmiş birikimleri hakkında kanaat sahibi olmak mümkündür. Türk mutfağı da zenginliği ve çeşitliliğiyle dünya mutfağında çok önemli bir yere sahiptir.
Konuşmasının devamında Osmanlı mutfağının tarihine de değinen Turan, Türk mutfağının en sevilen tatlısı olan baklavanın en eski kaydına 1473 yılında Kanuni dönemi ve sonrasında rastlandığını ve Yeniçerilere ihsan olarak tepsi tepsi yapıldığını vurguladı. Daha sonra baklavayı bu kadar lezzetli yapan ve yüzyıllardır süregelmesini sağlayan şeyin, kullanılan malzemelerin kalitesi ve tabii ki ustaların el hüneri olduğunu söyledi. ‘Osmanlı saray mutfağından günümüze gelen baklavayı, burada en iyi ustaların değerli misafirlere sunmalarının önemli bir hadise teşkil ettiğine ve festivalin bu yolda hem var olan ustaların hem de gelecek olan yeni ustaların maharetlerini gösterecekleri bir alan olduğuna inanıyorum’ diyen Turan, konuşmasını, ‘Ağızlarımızdan baklavanın tadı hiç eksik olmasın, festivalde emeği geçen bütün herkesi tebrik ediyor, saygılarımı sunuyorum.” diyerek sonlandırdı.
Katılımın yoğun olduğu festivalde iki ton baklava misafirlere dağıtıldı ve yarışma sonunda birinci olan baklava ustası Yasin Karakaş’a 8, ikinci Yusuf Kurt’a 5, üçüncü Davut Çam’a 3 ve dördüncü Musa Altunbaş’a 2 Cumhuriyet altını ödülü verildi.